Bingöl İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Düzağaç Saray Mah. Sağlık Cad. Defterdarlık Hizmet Binası Zemin Kat No 6

04262135000

BİNGÖL'DE TARİHİ VE TURİSTİK ALANLAR

TURİZM AKTİVİTELERİ
Bingöl İli, özellikle doğa zenginliği ile yerli ve yabancı turistleri kendine çekebilecek potansiyele sahiptir.

Tarih boyunca Bingöl'ün birçok kavimler tarafından otlak ve yayla olarak kullanılması sonucu, ilin önemli tarihi eserlere sahip olması mümkün olmamıştır.

Bu nedenle, ilin kültür turizmi açısından fazla bir beklentisi bulunmamaktadır. Bingöl, temel çekiciliğini doğasının zenginliğinde ve güzelliğinde bulmaktadır.


Bingöl'ün doğa güzelliğini ünlü Türk yazarı ve gezgini Evliya Çelebi, seyahatname adlı eserinde uzun uzadıya anlatır.

Evliya Çelebi, Türkiye’nin çeşitli yörelerinde bulunan yaylaları ismen sayar ve bu yaylaların içinde en meşhur, en güzel ve en beğenilen yaylanın Bingöl Yaylası olduğunu söyler.

Ünlü gezgin, Bingöl yaylalarında bulunan bitki türlerinden, çok çeşitli çiçeklerden, göllerden ve bu göllerde yetişen balık türlerinden hayranlıkla söz eder ve göllerle ilgili efsaneleri dile getirir.

 

Yaylalar ve doğal göllerin yanında göletler, ormanlar, mesire yerleri, soğuk sular, termal su kaynakları, içmeler, Güneşin Doğuşu, Yüzen Ada, av turizmine ve kış sporları etkinliklerine uygunluk doğaya dönük turizm potansiyeli içinde sayılabilir. Turizm çeşitleri bu alanlarda yaygınlaştırılabilir. Konuya bu açıdan bakıldığında, yayla turizmi, sağlık turizmi, orman turizmi, av turizmi ve kış sporu etkinlikleri gerekli tedbirlerin alınması durumunda ilin sosyo-ekonomik kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak alanlar olacaktır.  Bingöl Kayak Merkezi’nin şehir merkezine olan uzaklığı 25 km’dir. Ulaşımın özel araçlarla sağlandığı kayak merkezinde karasal iklim şartları hüküm sürmekte olup kayak sezonu aralık ayında başlayıp mart ayına kadar devam etmektedir.

 

Kayak merkezinde, 50 yatak kapasiteli bir kayak evi bulunmakta, sağlık ve diğer hizmetler için Bingöl kent merkezine gitmek gerekmektedir.

 

Kayak merkezinde bulunan pistin uzunluğu 1.000 m. olup, acemi ve ileri düzey kayakçılar için güzergâhlar bulunmaktadır.

Ortalama meylin %25 olduğu merkezde alt istasyon 1.650 m.üst istasyon 1.890 m. yüksekliğindedir.

 

TURİZM AKTİVİTELERİ – TERMAL TURİZM
Kös Kaplıcaları

Bingöl – Erzurum karayolunun 20. Kilometresinde Ilıcalar bölgesinde bulunan Bingöl Termal otel, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki seçkin termalleri arasındadır.

Termal sulu banyo, televizyon, minibar, nehir manzaralı, tuvalet, saç kurutma makinası, merkezi ısıtma sistemi ve 24 saat oda servisi ile hizmetinizdedir.

Bunlara bağlı olarak, tamamen doğal olan Termal Suyun, aşağıdaki Su Raporları bölümündeki tetkik raporları ile birçok rahatsızlık ve hastalıkta şifa kaynağı olduğu belirtilmektedir.

İdrar Yolları Hastalıkları Tedavilerinde: Kronik idrar yolları enfeksiyonları. Prostat, kısırlık, sistik v.s. Sinirsel Hastalıkların Tedavisinde: Stres ve depresyona bağlı psikolojik hastalıkları iyi gelmektedir.

Kalp ve Damar Hastalıkları Tedavisinde: Tansiyona bağlı hastalıkların tedavisinde yardımcıdır. Gut Hastalığı Tedavisinde Şeker Hastalıkları Tedavisinde: Vücuttaki yaraların kısa sürede iyileştirilmesi ve damar daralmalarının gevşemesinde etkilidir. Kadın Hastalıkları Tedavisinde: Müzmin kadın hastalıkları ve kısırlık tedavisinde destekleyicidir. Beslenmeye Bağlı Flor Eksikliğinin Tedavisinde: Hamilelerde, diş hastalıklarında, diş eti problemlerinde ve kemik erimesinde faydalıdır.

GÜNEŞİN DOĞUŞU
İlimiz Karlıova ilçesinin 3250 m. yükseklikteki Bingöl Dağlarının Kale Tepesi'nden " Güneşin Doğuşu"nu normal durumundan çok farklı seyretmek mümkündür. Her yıl 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında en iyi şekilde seyredilebilir. "Güneşin Doğuşu" çok değişik şekillerde, normal halinden çok farklı, heyacanlı ve oldukça korkunç sahneler yaratmaktadır. Dünyada tam anlamıyla;

"Güneşin Doğuşu" iki yerden izlenir. Birincisi İsviçre’nin Alp Dağlarından, ikincisi; Bingöl Dağlarının Kale Tepesi'nden seyredilir. Ulaşım imkânı güçtür.

Karlıova ilçesine kadar yol asfalt, dağın zirvesine kadar ham yoldur.

Dağın altına kadar arabayla gidildikten sonra zirveye 25-30 dk. yaya çıkılır. Etrafta soğuk su kaynakları ve yeşillikler görülür. Yol güzergâhında dinlenme, konaklama tesisleri mevcut değildir.

Güneş doğarken ilk etapda hafif bir kızartı ile belirir. Kızartı etrafta çok renkli güzellikler ve dekorlar yaratır. Daha sonra insana korku veren bir karartı şeklini alır. Kızarıklıklar kor parçası haline gelir.

Kor parçası içinde insan yüzünü andıran üç büyük leke (Siyah renkli) belirir. Güneş karartı halinde yavaş yavaş açılmaya başlar.

Ufukta görülerek oluşumunu tamamlamak üzere iken altın bir küre gibi görünmeye başlar. 

Döndükçe etrafa binlerce ışık saçar. İnsanoğlunun daha önce görmediği renkleri o anda görmek mümkündür. Daha sonra güneş elmas parçası gibi kristalleşip eski durumunu almaya başlar.

Oldukça heyecanlı anlar yaşatır. Gözlerde yaşarma, ışık saçma ve anında seyr edememe gibi durumlar olur.

Solhan İlçesinin Hazarşah Köyü Aksakal Mezrası mevkiinde bulunan bir doğa harikası olan Yüzen Ada çok ilginç olduğu, kadar çok da güzel bir yapıya sahiptir.

Gölün ortasında bulunan ada, göl üzerinde serbest hareket etme kabiliyetine sahiptir.

 

YÜZEN ADA

Solhan ilçesinin Hazarşah köyü Aksakal mezrası mevkiinde bulunan bir doğa harikası olan Yüzen Ada tamamen doğal, üç tarafı dağlar ve tepeler ile çevrilmiş bir krater gölüdür.

Yüzen Ada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat görüntüsüne sahiptir. Gölün ortasında bulunan iki ada, göl üzerinde serbest hareket etme kabiliyetine sahiptir.

Adalar göl içinde bağımsızdır ve üzerinde iken adaların iki yana ağır ağır hareket ettiğini görmek mümkündür. Balık yetiştirmenin mümkün olduğu göldeki su tatlı olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir.

 

SÜLBÜS DAĞI

Volkanik bir dağ olan Sülbüs Dağı Yayladere İlçesi’nin Kuzey Batısında yer almaktadır. Tepesi her zaman karlı görülür. Sivri bir koni görünümündedir. Dağcılar buraya her yıl uğrarlar.

Ayrıca bu dağda çeşitli av da yapılır. Dağın üstü düz olmakla beraber, uzaktan sivri görünür. Üstünde Bir ziyaret vardır ve heybetli bir görünüm taşıdığı için çeşitli efsaneler yaşatır.

Rivayete göre sülbüs adındaki genç bir delikanlı, starı adındaki güzel bir kıza aşık olur. Araya giren bir cadı bunların evlenmesine engel olur. Oğlan aşkından verem hastalığına yakalanarak ölür.

Bu üzüntüye dayanamayan kız da çok geçmeden ölünce vasiyeti üzerine sevgilisinin yanına gömülür.

Fakat cadı mezarlarının bile arasında dikenli bir ağaç şeklinde filizlenerek onları orada da ayırmak ister. ve bunların öteki dünya da bile birbirlerine kavuşmadıkları rivayet edilir.

BİNGÖL HESAREK KAYAK MERKEZİ

Hesarek Kayak Merkezi Bingöl şehir merkezine 34 km mesafede (21 km Duble yol, 11 km dağ yolu ) yaklaşık 40 dakika’da varılan bir kayak merkezidir.

Ayrıca kayak merkezine ait  amatörlere yönelik olan hafif eğimli  pist, diğeri  1600 m² alan üzerinde yer alan Haserek kayak Tesisleri üç pistli olup Telesiyej pisti:1200 m, Teleski pisti:1000 m, Baby Lift pisti:200 m 'dir.

Hesarek Kayak Merkezi 35 oda 70 yatak kapasiteli otel binası ile tesis mevcut olup, 4-5 ay sürecek kayak sezonu ile Türkiye'nin uzun soluklu hizmet veren kayak merkezlerinden biri olma özelliğiyle dikkat çekmektedir.

Kayak merkezi, rahatlıkla günübirlik olarak bile ziyaret edilebilecek güzel bir hafta sonu dinlenme fırsatı sunmaktadır. 

BİNGÖL MERKEZ YOLÇATI KAYAK MERKEZİ

 Bingöl Kayak Merkezi'nin şehir merkezine olan uzaklığı 25 km’dir. Ulaşımın özel araçlarla sağlandığı kayak merkezinde karasal iklim şartları hüküm sürmekte olup kayak sezonu aralık ayında başlayıp mart ayına kadar devam etmektedir.

Kayak merkezinde, 50 yatak kapasiteli bir kayak evi bulunmakta, sağlık ve diğer hizmetler için Bingöl kent merkezine gitmek gerekmektedir. 

Kayak merkezinde bulunan pistin uzunluğu 1.000 m. olup, acemi ve ileri düzey kayakçılar için  

güzergâhlar bulunmaktadır. Ortalama meylin %25 olduğu merkezde alt istasyon 1.650 m., üst istasyon 1.890 m. yüksekliğindedir.

 

KAMP VE KARAVAN TURİZMİ
Yolçatı ve Hesarek kayak evleri kamp ve karavan turizmine elverişli imkanlar sunmaktadırlar.
Yüzen Ada
Solhan ilçesinin Hazarşah köyü Aksakal mezrası mevkiinde bulunan bir doğa harikası olan Yüzen Ada tamamen doğal, üç tarafı dağlar ve tepeler ile çevrilmiş bir krater gölüdür.

Yüzen Ada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat görüntüsüne sahiptir. Gölün ortasında bulunan iki ada, göl üzerinde serbest hareket etme kabiliyetine sahiptir.

Adalar göl içinde bağımsızdır ve üzerinde iken adaların iki yana ağır ağır hareket ettiğini görmek mümkündür. Balık yetiştirmenin mümkün olduğu göldeki su tatlı olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir.

MESİRE YERLERİ

DSİ DİNLENME PARKI

İl Merkezine 3 Km. uzaklıkta bulunan tesis, Bingöl II.Merhale Projesi Gayt Sulama Şebekesi'nin su alma yapısı olan ve Gayt Çayı üzerinde inşa edilen gayt regülatörünün bulunduğu sahanın düzenlenmesi sonucu halkın hizmetine sunulmuştur.

 

BAL KAYMAK EVLERİ
Bingöl-Elazığ karayolu üzerinde Kuruca Köyü içinde bulunmaktadır. Bu köy, civarın en güzel bal ve kaymaklarını çıkarmakta ve yöreden geçen yolcular, buranın meşhur bal ve kaymağını almadan geçmemektedirler.

Bingöl Kayak Evine 4 km. mesafede bulunan bu köyde özel olarak açılan dükkanlardan saç ekmeği içerisinde bal ve kaymak müştereken satılmakta ve büyük ilgi görmektedir.

 

KALELER


1- BİNGÖL KALESİ (SİMANİ)
Bingöl merkezinin 1 km kadar kuzeydoğusunda, 30-35 yüksekliğinde bir tepededir. Tescilli antik Urartu yolu üzerinde olduğu düşünülmektedir.

İçinde bir düzineye yakın mekân barındıran, konaklama merkezi de olan bir kaledir. Eteklerinde teraslar ve bu teraslarda da yapılar bulunmaktadır.

Güney eteklerindeki bir teras üzerinde yine çok sayıda Urartu pithos parçalarına rastlanmıştır. Demir çağına ait olduğu belirlenmiştir.
Yoğun tarım etkinliği yapılan kale 30x35 m boyutlarındadır. Doğusunda 30x40 m.lik dikdörtgen bir yapı, kuzeyinde yan yana sekiz adet mekânın varlığı görülmüştür.

Keramikler iri depo kapları dışında çark yapımıdır. İnce kum katkılı, mikalı hamurları olan kaplar orta derecede pişmiş olup kahverengi ve pembemsi astarlıdır.

Kalede dikdörtgen ve üçgen şeklinde çukurluklarla bezeli tipik Urartu keramiklerine rastlanmıştır.
2- GAYT KALESİ
Bingöl Merkezinin hemen kuzeyindeki Çayboyu Mevkii’nde, Bingöl Çayı yakınındadır. Ortaçağ’dan kalma bir kale ve yerleşim alanı kalıntısıdır. Garnizon tipi bir yapı olabileceği düşünülmektedir.

Çokgen bir plana sahip olup kulelerle desteklenen 2 m genişliğinde sur duvarları bulunmaktadır. Ayrıca bu kale de bazı kalelerde olduğu gibi prehistorik bir höyük üzerine kurulmuştur.

Kalenin doğu yönünde fazla tahrip olmuş bir surun kalıntıları tespit edilmiştir. Bundan Kalenin ikinci bir surla tahkim edildiği anlaşılmaktadır.

Alanda rastlanan çanak çömlek parçalarının incelenmesinden, Kale’nin tarihinin Demir Çağına, belki Urartu’ya uzandığı tahmin edilmiştir.
3- SEBETERİAS KALESİ (Diziktepe)
Urartular zamanında yapılan bu kale, Murat Vadisi üzerinde Bingöl’e 18 km uzaklıktadır. Urartu Kralı Menuas’ın Bingöl yaylalarını elinde tutabilmek için yaptığı Bingöl’ün üç önemli kalesinden birisidir.

Urartu Kralı Menuas zamanında Palu şehrine (Şimdiki Elazığ, Palu ilçesi) Şebeteriyaş denilmekteydi. Nitekim Genç ilçesinde bulunan Kral Kızı Kalesi ile hemen hemen aynı özelliklere sahiptir.
Murat Çayı’nın ve köprüsünün kuzeybatısında bulunan bir yerleşme ve kaledir. Nehir hemen Kalenin doğusundan akmakta olup Kale’nin 2/3’ünü aşındırmıştır.

Bu aşınmadan dolayı kulelerden birinin nehre düşmüş olduğu görülmektedir. Kalede yapı olarak birkaç duvar kalıntısı ile bu duvarlara ait moloz taşları bulunmaktadıriv.

Tepenin kuzeyinden toprak alımı ve güneyindeki yol yapımı nedeniyle daha önce kuzey-güney doğrultusunda uzanan tepenin formu değişmiştir.

Üzerinde kırmızı astarlı seramik parçalarına rastlanmaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesine göre burç ve kaleleri büyük taşlarla yapılmış olup beşgendir.

Kale güney antitorosların çok zor aşıldığı Genç-Diyarbakır yolu üzerinde olup konumu nedeniyle Güneydoğu Anadolu’yu Doğu Anadolu’ya bağlayan geçit üzerindedirii.

Geçiş güzergâhı üzerinde yol güvenliğini sağlamak amaçlı küçük karakol tarzında inşa edilmiş uç kule mahiyetindedir.
4- KRAL KIZI KALESİ
Genç’in yaklaşık 2-3 km doğusunda bir tepe üzerine kurulmuş bir kaledir. Kaynaklarda “Dara Hini” vi, “Dare Hindir Kelie” v olarak geçmekte, yöre halkı ise buraya

“Dara Hindir Kella” yani “Dara’nın Çeşmesi” olarak isimlendirmekte olup bu kaleyi Pers Hükümdarı Daranın M.Ö.7. yüzyılda kızı için yaptırdığı söylenmektedir.

Genç Kalesi de denilmekte olup Genç ilçesi de adını bu kaleden almıştır.

Bir kaynakta da Akkoyunlu Uzun Hasan’ın Trabzon Rum İmparatoru’nun kızı Despina (ya da Theodora) ile evlendiğinde onun için yaptırdığı söylenmektedir.

Dört tarafı çayla çevrili olup yalnızca doğuda bir geçit bulunmaktadır. Yüzeyde yapı olarak birkaç duvar kalıntısı ve moloz taş yığınları görülmektedir.
5- GİNC KALESİ
Kayalıktan destek alarak inşa edilmiş, Murat Irmağı kıyısında bir kaledir. Kaleköy’ün 1 km kadar kuzeybatısında, hâkim bir tepe üzerinde bulunan kalenin güneyinde birkaç gözlü bir yapı kalıntısı,

batısında da sur duvarı parçaları görülmektedir. Aynı alanda su sarnıcı ya da zindan olabilecek kavisli bir yapı kalıntısı bulunmakta olup bazı bölümlerinde kopmalar olsa da sağlam durumdadır.

Kuzeyinde ise taş moloz parçalar halindeki yapı yıkıntısı vardır. Mimari kalıntılar kum-kireç (Horasan harcı) karışımlı çakıl, moloz ve kiklopik taşlardan, Ortaçağ mimari üslubuyla yapılmıştır.
Kalede geç klasik ve orta çağ sırlı-sırsız keramik parçaları, Osmanlı seramiği formunda ince ve kalın cidarlı yeşil renkli amorf seramik parçaları görülmektedir.

Ayrıca kalenin batısında, kalenin uzantısı olan bir alanda Hariri yazısı ile yazılmış bir mezar, tek hücre halinde bir yapı kalıntısı ve geometrik motiflerle süslü taş parçaları görülmektedir.
6- KİĞI KALESİ
Görgeç Tepe üzerindedir. Kuzey ve batı yamaçları çok dik olan bir mevkide, güney ve doğu yönleri büyük ihtimalle kale beden duvarlarıyla korunmuş bir kaledir.

Bingöl’ün üç önemli kalesinden biri kabul edilir.

Kaleye çıkış güney taraftandır. Günümüze temel izleri ile duvar kalıntıları olan üç gözlü bir yapı ulaşmıştır. Kayalar mimari işçilik göstermediğinden Urartulara tarihlenmemektedir.

Kalenin yamaçlarında Selçuklu, Osmanlı ve daha erken dönem, ortaçağ seramiklerine rastlanır. Kaynaklarda M.S. 8-9. yüzyıllarda Bizanslı Herakliyus döneminde

Erzincan tebaasına bağlı ve Kığıa’nın oğlu Tolon’un hâkimiyeti altında bulunduğu yazılıdır.
Kale çok sağlam olup, içindeki asker sayısı çokmuş. Ebu Ubeyde'nin İslam orduları başkumandanı olduğu dönemde Halit Bin Velid, Diyarbakır,

Maden ve Palu Kalelerini zapt ettikten sonra, Kiğı Kalesi'ne gelmiş, Müslüman olan bir rahibin verdiği bilgiden de yararlanarak kurduğu bir planla Talon'u sinirlendirmiş ve Talon 1200 atlı askeriyle kaleden çıkmış, 300 kişilik İslam askeriyle Temuran (Bağlarpınarı) civarında savaşmıştır. Bu sırada Talon öldürülmüş, askerleri bozguna uğratılmıştır. Talon'un karısı Marcanos Margrit, Halit Bin Velid'i kaleye davet etmiş, sonra da Müslüman olmuştur.

Erzincan tarihinde bu kalenin Acemlerin akınına maruz kaldığı rivayet olunmaktadır. Kale'ye giren İranlıların halka işkence yaptıkları, evleri yakıp yıktıkları, erkeklerin çoğunu öldürdüklerinden bahsedilmektedir. 

Bingöl Tanıtım Kitapçığı (ktb.gov.tr)

#Google